Home /
murat boz
/
Murat Boz Vogue Dergisi'nin Haziran Sayısına Kapak Oldu
Murat Boz Vogue Dergisi'nin Haziran Sayısına Kapak Oldu
Vogue dergisi için Nihat
Odabaşı'na poz veren Murat Boz: Teyzeler beni sokakta çevirip müziğimi
dinlemeseler de beni sevdiklerini söylüyor. Bu aralar beni en çok tatmin
eden bu
Geçtiğimiz ay 'Kral TV Müzik
Ödülleri En İyi Erkek Sanatçı' ödülünü kazanan Murat Boz, hayatının en
parlak dönemini yaşıyor. Kız arkadaşı Eliz Sakuçoğlu ile mutlu
beraberliğinin yanı sıra; albüm başarısı ve TV'de üstlendiği eğitmen
rolü ile kariyer basamaklarını hızla çıkan ünlü şarkıcı, mütevazılığı de
elden bırakmıyor. "Henüz yolun başındayım, daha başarıyı yakalamadım"
diyen ünlü şarkıcı, yaşamını Vogue dergisinden Zeynep Üner'e anlattı:
Kendimi bu işe hakim biri olarak
görüyorum ama daha başarıyı yakaladığımı düşünmüyorum. Müzik koca bir
derya... Gelişmeniz bitmiyor. O nedenle müzikle ilgili bir eksik sayamam
ama kişisel olarak eksiklerimi görebiliyorum.
ANNEM KEŞFETTİ
Müziğe başlamam bir dönüm
noktası. Ereğli'de yaşadığım dönemde annem beni Güzel Sanatlar Anadolu
Lisesi'ne gönderme kararı almasaydı, çok daha farklı şeyler yapıyor
olacaktım. Beni annem keşfetti diyebilirim.
1995 yılında, 15 yaşında
ailemden ayrıldım. Tek başıma İstanbul'da yatılı okuldaydım. Tüm
hayatımın müzikle ilgili olacağını o zaman anladım. Belki şarkıcı
olamazdım ama bir çalgı çalabilirdim. Yani yine bu sektörde olurdum.
Diğer dönüm noktası ise
üniversite dönemim. Bilgi Üniversitesi'nde burslu okuyordum ve
çalışıyordum. Üniversitede aldığım bir karar, tüm hayatımı etkiledi. Bir
yaz Tarkan'la çalışmaya başladım. Sürekli turnedeydik. Tam da vize
zamanımdı ve not ortalamamın yüksek olması gerekiyordu. Ayrıca devam
zorunluluğum da vardı. Okula gitmektense turneye çıkmayı seçtim.
Hayatımda aldığım en önemli kararlardan biridir bu ama yanlış bir karar
verdiğimi düşünmüyorum.
YAKINLARIMA GÜVENİYORUM
Hayata karşı kendimi çok hırpalamıyorum. Hayat bana nasıl geliyorsa, içimden geldiği gibi karşılıyorum ve ilerliyorum.
Herhangi bir insanın, "Bunun nesine sinirlendin ki..." diyeceği acayip şeylere çok çabuk parlayabiliyorum.
Bu son iki sene, kariyerimin en
hızlı çıkışını yakaladığım seneler oldu. Para kazanıyorum, eskiden sahip
olduğum şeylerden fazlasına sahibim. Kendime, yakınlarıma güveniyorum.
Sevdiğim ve sadece beni heyecanlandıran projelerde yer alıyorum.
EVLERE GİRDİM
Bugün Murat Boz olmanın en güzel
yanı; ilk çıktığımda, bir pop şarkıcısı olarak tanınıyordum. Şarkılarım
biliniyordu, kliplerim vardı ama şu an yarışma sayesinde başka yere
geldim. Televizyonla insanların evine girdim, sofralarına oturdum. Yaş
skalasını 70'lere, 80'lere çıkarttım.
Amcalar, teyzeler sokakta
çeviriyorlar; o kadar mutlu oluyorum ki... Müziğimi dinlediklerini
söylemiyorum. Sokakta karşılaştığımda müziğimden bahsetmiyorlar. Belki
de yaptığım müzik hiç ilgilerini çekmiyor ama beni yine de seviyorlar.
Ailelerinden biri gibi görüyorlar. Bu aralar beni en çok tatmin eden de
bu.
YENİ YETENEKLERİ BULACAĞIM
En çok yeteneğime güveniyorum. En güvenmediğim tarafım ise fevriliğim. Bir gün beni yarı yolda bırakır diye korkuyorum.
Prodüktörlük yapma, yetenek keşfetme hevesim başladı. 'O Ses Türkiye'deki arkadaşlarımla bir şeyler yapmak istiyorum.
2006'da piyasaya çıktığımda ben
şanslıydım. Şu an ise yeni birileri çıkmıyor. Ekstra yetenekli olman
lazım. 2006-2008 yılları arasında çıkanlar olarak biz son tayfayız.
ALMANYA'DA ŞOFÖRLÜK YAPTIM
Almanya'da bir dönem Eliz'le
beraber yaşadık. Enteresan memleket. Ev değiştirmemiz gerekti. Ev
sahibine verdiğimiz süre içinde, taşınacağımız evde bir sorun çıktı. Ev
sahibi de "Evden çıkın" diyor. Bir sürü eşyamız var. Orada her şey
kendin al kendin yap modeli. En sevmediğim şey. Evden taşınmamız gerek.
Eşyaları Eliz'in babasının deposuna taşımaya başladık. Büyük eşyalara
sıra gelince, kamyon ve şoför kiralamak istedim. Eliz'de "Öyle bir şey
yok. Kamyonu kendin bulup kendin kullanıyorsun" dedi. Sonrasında
üzerimde bir atlet, kanter içinde kalmış, şoför koltuğunda kamyon
şoförlüğü yapmıştım.
HÂLÂ ALBÜM ALAN VAR
CD'yi hâlâ elinde tutmaya
özenenler var. Aldığım ilk albüm, Levent Yüksel'in 'Medcezir'iydi.
Aldığım anı, kartonetini açışımı hatırlıyorum. Hâlâ böyle insanlar var.
Heyecanla kartoneti açıp, şarkıyı kim yazmış, fotoğrafı kim çekmiş merak
edenler var.
TORUNLARIM OLSUN İSTERİM
60 yaşıma geldiğimde, kendimi
bir sayfiye yerinde hayal ediyorum. Artık Bodrum mu, Çeşme mi olur
bilmiyorum. Deniz kenarında bir ev. Sağlık problemim ve maddi sıkıntım
olmasın. Çocuklarım olsun, torunlarımla oynayayım. Tabii bir de müzik
ile ilgili beni tatmin edecek her şeyi yapmış olmalıyım.
GÜNDE ÜÇ SAAT SPOR
Kendime iyi bakıyorum. Özel
eğitmenlerle haftada beş gün, üçer saat fitness ve ağırlık çalışıyorum.
Sağlığıma dikkat ettiğim bir bu yanım var; bir de hayatımın diğer tarafı
var. Bir hedef koyuyorum önüme. 'O dönemde çekimler ve konserler var,
dikkat etmeliyim' diyorum. Kafama bir tarih koyuyorum. Sonra o dönemi
atlatıyorum. Normal hayata tekrar geri dönüyorum